Page 33 - TINA Dergi Sayi 08
P. 33

TINA


                                                                         Maritime Archaeology Periodical






















                                                             Fig. 5: Dicle kenarında bulunan Asur sarayları ve rıhtım
                                                             yapıları. (J. E. Curtis and J. E. Reade, 217)
                                                             Fig. 5:  Assyrian  palaces  and  harbor  structures  on  the
                                                             bank of the Tigris River.  (J. E. Curtis and J. E. Reade,
                                                             217)

                Evliya Çelebi 1655 yılında Diyarbakır’dan Van’a gi-  ulaştıklarını göstermektedir. Gertrude Bell de 29 Nisan
            derken yolculuğun bir kısmını Dicle üzerinde kelekle yap-  1911  tarihli  Hasankeyf  anılarında  yağmurlu  bir  günün
            mıştır.  Yazmış olduğu Seyahatname’de kelekle yolculu-  sonrası  yükselen  Dicle  Nehri’nde  kelekle  nasıl  karşıya
            ğu sırasında bazen sağı solu seyrederek, bazen de tavla ve  geçtiklerini anlatmaktadır. Bu geçiş anı G. Bell’in çekmiş
            satranç oynayarak zaman geçirdiğini, acıktıkları zaman  olduğu çok sayıda fotoğraftan dolayı detaylı olarak bilin-
            da güzel köylere uğrayarak yemek yediklerini anlatmak-  mektedir. Ayrıca Albert Gabriel tarafından 1932 yılında
            tadır.  Ayrıca  gece  konakladıkları  bir  bölgede  mallarını  Hasankeyf’te Dicle kenarında çekilmiş olan kelek fotoğ-
            çalmak  isteyen  iki  hırsızı  öldürdüklerini  de  yazmıştır.  rafı bunların kullanımını göstermeleri açısından elimiz-
            Evliya Çelebi, Dicle Nehri ile Batman Çayı’nın birleştiği  deki önemli kanıtlardan biridir (Fig. 10). Bu görüntüde
            yerde kelekten inerek at ve katırlarla Meyyafarikin’e (Sil-  suya indirilmekte olan hazırlanmış bir kelek ile birlikte
            van) gitmiştir . H. A. Layard ise yazmış olduğu kitapta,  şişirilmiş tulumlar görülmektedir .
                        11
                                                                                         15
            1845-1848 tarihleri arasında Asur’un başkenti Ninive’de
            yapmış  olduğu  kazılarda  ortaya  çıkartılan  sfenksler  ve  KeLeK YAPImI Ve teKnİK ÖZeLLİKLerİ
            diğer arkeolojik buluntuları Basra Körfezi’ne kadar ke-  Keleklerle nehirlerde insan ve yük taşınması, motorlu
            leklerle, oradan da gemilerle British Museum’a nasıl ta-  taşıtlar hayatımıza girmeden önce Fırat ve Dicle Nehirleri
            şıdığını , özellikle sfenksleri taşıyan keleğin (Fig. 9) 600  üzerinde taşımacılığın bir parçası olarak uzun süre devam
                   12
            tulumdan özel olarak yapılmış olduğunu anlatmaktadır .  etmiştir.  Bunlar  genellikle  yerel  malzemeden  üretilmiş,
                                                         13
              1884 yılında Düyun-u Umumiye Müfettişi olarak böl-  yapım teknikleri ve biçimleri binlerce yıldır pek değiş-
            geye gelen Ali Bey de Bağdat’a kadar olan yolculuğunun  memiş taşıma araçlardır (Fig. 11). Kelekler günümüzde
            büyük bölümünü Dicle Nehri’nde kelek üzerinde geçir-  kısmen varlığını devam ettirmesine rağmen yakın zaman-
            miştir.  Anılarında  Diyarbakır’dan  yola  çıktıktan  sonra  da hayatımızdan çıkacak olan kültürel bir öğe olarak dur-
            dört gün süren yolculuk sonucu “Siird’in iskelesi” olan  maktadır.
            Avte’ye (Aşağı Balıklı) ulaştığını anlatmaktadır . Aşa-  Kelek yapımının en önemli malzemesi tulumdur. Tu-
                                                     14
            ğı Balıklı Köyü, Geç Roma Dönemi’ne tarihlenen liman  lum  ise  belirli  aşamalardan  geçtikten  sonra  kullanıma
            yapısının ortaya çıkartıldığı Çattepe Höyük yerleşiminin  hazır hale gelmektedir. Tulum yapmak için tercih edilen
            yaklaşık 3 km kadar batısında yer almaktadır. Olasılıkla  hayvanlar çoğunlukla keçi ve koyundur. Derisinin biraz
            Çattepe’de bulunan liman / iskele yapısı tahrip olup, kul-  daha  kalın  ve  sağlam  olması  sebebiyle  erkek  keçinin,
            lanım dışı kaldıktan sonra Diyarbakır’dan kelekle gelen  koyuna nazaran daha çok tercih edildiğini söyleyebiliriz.
            malların ve Siirt yolcularının burada indikten sonra at ve  Kışlık bakımı düzgün yapılan bir tulumu 2-3 yıl kullan-
            katırlarla kuzeye doğru Botan Vadisi’ni geçerek Siirt’e  mak mümkündür.



            11  EVLİYA ÇELEBİ 1986, 471.
            12  LAYARD 2000, 318-320.
            13  LAYARD 2000, 322.
            14  ALİ BEY 2003, 24-25.
            15  GABRİEL, LEVHA XLI.
                                                                                                         31
   28   29   30   31   32   33   34   35   36   37   38