Page 31 - TINA Dergi Sayi 08
P. 31
TINA
Maritime Archaeology Periodical
Fig. 3: Dicle üzerinde bulunan ve yazılı bel-
gelerde isimleri geçen limanlar.
Fig. 3: The ports on the Tigris River men-
tioned in written sources.
Yerleşim yeri Botan Nehri’nin, Çattepe (Tilli / Tili malların Dicle üzerinden nehir yoluyla Musul’a akta-
/ Til) Köyü’nün yakınında, Dicle ile Botan Nehri’nin rılması noktasında aktif bir liman şehri özelliği taşıyan
birleştiği, her iki nehre hakim bir noktada bulunan do- Tell-Fafan’ın MS 11. yüzyıldan itibaren bu özelliğini
10
ğal bir yarımada üzerindedir. İki büyük nehrin birleşme koruyamayıp sıradan bir köy haline geldiğini anlatmak-
noktasında olması sebebiyle bu alandaki su debisi, nehir tadır. Çünkü MS 11. yüzyıldan itibaren Mervani haki-
taşımacılığı için oldukça uygundur. Arap coğrafyacı- miyetine paralel olarak yörede yoğunlaşmaya başlayan
ların anlattığına göre, özellikle MS 10. yüzyıl boyunca eşkıya çetelerinin varlığı bu güzergahı büyük ticaret
El-Cezire’nin önemli ticari şehir ve limanlarından biri- kervanları için oldukça tehlikeli bir hale getirmiştir. Bu
dir. Ortaçağ yazılı belgelerinde bahsi geçen liman yapısı da doğal olarak tüccarların güvenlik açısından uygun ol-
ise yerleşimin güneybatı tarafında Dicle Nehri’nin kena- mayan bu yolu terk etmelerine ve Tell-Fâfân’ın ticari bir
rında ortaya çıkartıldı (Fig. 6 -7 ). liman şehri olma niteliğini yitirerek küçük bir köy mer-
Bu yapı ilk kez Geç Roma Dönemi’nde tatlı su kay- tebesine inmesine neden olmuştur. Artuklular’ın böl-
nağı için inşa edilmiştir. Olasılıkla bu dönemde Dicle gede güçlenmesi ve Hasankeyf’in başkent olmasından
Nehri’nin yatağı daha batıdan, kaleye uzak bir alandan sonra Midyat ve Nusaybin üzerinden güneye inen kara-
aktığı için, kaleye kanallarla getirilen içilebilir tatlı su- yolu güzergahının önem kazanmasıyla, nehir taşımacı-
yun depolanması için sarnıç olarak yapılmıştır. Daha lığı eski önemini kaybetmiş, Çattepe / Tell Fafan ise ta-
sonra tektonik bir hareket sonucu Dicle Nehri’nin yatağı mamen terk edilmiştir. MS 12. ve 13. yüzyıl kayıtlarında
yer değiştirip kalenin yanından akmaya başlayınca sar- Tell-Fafan adının hiç geçmemesi bu tarihlerden itibaren
nıç olarak kullanılan bu yapının küçük değişikliklerle bir yerleşim yeri ve limanın önemini tamamen yitirdiğini
liman yapısına dönüştüğünü söyleyebiliriz. Duvarların göstermektedir. Tell fafan şehrinin terk edilmesi ile bir-
içinde bulunan iskele babaları (Fig. 8) bu durumu ka- likte kullanım dışı kalan liman yapısı, Dicle Nehri’nin
nıtlamaktadır. Ayrıca liman yapısının duvarlarında bulu- taşımış olduğu alüvyonal dolgunun altında kalarak, za-
nan çapı 8-10 cm olan yuvarlak delikler buralara çakılan man içerisinde tamamen kullanılmaz hale gelmiştir. Bu
ağaçlara da keleklerin veya diğer taşıma araçlarının bağ- tarihten sonra stratejik önemi artan Hasankeyf, Musul’a
lanmış olduğunu göstermektedir. kadar olan bölgede nehir taşımacılığı açısından önemli
Geç Roma Dönemi’nden sonra höyük üzerinde kuru- bir liman şehri olarak karşımıza çıkmaktadır.
lan İslami kent Tell Fafan’ın, yerleşim yerinin jeopoli- Nehir üzerinde keleklerle mal ve insan taşınması,
tik ve ticari öneminden dolayı burayı tercih ettiğini dü- bölgeye gezi yapan seyyahların seyahatnamelerinde ve
şünmekteyiz. Yazılı kaynaklar, MS 10. yüzyılda Erzen, bölgeye yolculuk yapan devlet görevlileri tarafından da
Bitlis ve daha kuzeydeki Ermeniyye şehirlerinden gelen detaylı olarak anlatılmıştır.
10 ÇEVİK, 336, (228. Dipnot).
29