Page 37 - TINA Dergi Sayi 10
P. 37

TINA


                                                                         Maritime Archaeology Periodical


               Çanak Çömlekli Neolitik Dönem yerleşmeleri gü-  telerine ilişkin işaretleri deniz seviyesinin 120 m
            nümüz kıyı şeridine yakın bir yerde 0–5 m derinlikte   altındaki kıta sahanlarının üzerindeki batık arazi-
            yer alırken (kıyıdan 1–200 m uzaklıkta), daha önceki  lerde bulmak olasıdır. Ancak pleistosen su seviyesi
            döneme ait Atlit-Yam yerleşmesi kıyıdan daha uzak-  eğrileri (Fig. 3) denizin dibinde belirli bir nokta ne
            ta (200–400 m) ve daha derin sularda (deniz seviye-  kadar derindeyse, deniz seviyesi düşük bile olsa bu
            sinin 8–12 m altında) yer almaktadır.             alan sualtında kalmaya devam ettiği için, buradaki
              Akdeniz yerleşmeleri üzerinde yoğunlaşan bu ma-  insan etkinliği yoğunluğu o kadar az olacaktır. Aynı
            kalede elli yılın üzerinde bir süreden beri İsrail’de   şekilde daha derin bölgeler daha uzun süre su altında
            kazanılan deneyime dayanarak çok disiplinli, yedi   kalmıştır ve bunun sonucu olarak arkeolojik kalıntı-
            aşamalı (A – G) bir modelin temelleri sunulmakta-  lar daha büyük ölçüde tahrip olmuştur. Sonuç olarak,
            dır. Bu model denizinde donma olmayan, dikey yer   derinlik arttıkça prehistorik yerleşmelere rastlama
            kabuğu hareketleri (tektonik faaliyet veya östazi)   olasılığı azalmaktadır. Dahası, kamp alanlarında
            en düşük seviyede olan mikro gelgit aralığına sahip   tarım ve hayvancılıkla geçinen yerleşik toplumların
            İsrail kıyısına uygun olarak hazırlanmıştır. Ancak su   mimari kalıntılarına kıyasla, paleolitik Dönem bu-
            altında kalmış prehistorik eserlerin tespit edilmesi ve   luntu alanlarında mimari izler bulunmamaktadır. Bu
            çalışılmasını sağlayacak bir çerçeve oluşturulması   nedenle sığ sularda sular altında kalmış prehistorik
            için başka bölgelere de uyarlanarak uygulanabilir.   eserlerle birlikte arkeolojik dolgu bulma olasılığı
            Model prehistorik yerleşmenin tercih edilen lokas-  daha yüksektir. Ancak modern insan aktiviteleri ve
            yonuna ilişkin özellikler, yerleşmelerin varlığını   denizin yarattığı erozyon bu bölgelerde daha tahrip
            sürdürmesi ve mevcut yerleşmelerin yerlerinin     edicidir ve yerleşmeler yok olma tehlikesiyle karşı
            bulunması ve doğrulanmasında kullanılan arama     karşıyadır.
            yöntemleri düşünülerek oluşturulmuştur. Arkeolojik   Carmel sahili deneyimi in situ yerleşmelerin keşfe-
            malzemenin bilimsel olarak toplanmasının ve yerleş-  dilmesinde en etkin yaklaşımın 1 – 15 m arasındaki
            me tipolojisinin (geçim, kültür, ekonomi ve sembolik  derinliklerde gömülü fosil toprak (palaesol) alanları-
            özellikler) özelliklerini ortaya koyacak veri analizi-  na odaklanmak olduğunu göstermiştir. Araştırmalar
            nin yanısıra deniz seviyesi ve kıyısal değişimler ile   kum örtüsünün kalınlığının altta yatan fosil topraklı
            insanların değişen doğal koşullara verdikleri yanıtlar   kara yüzeyini koruma ile açığa çıkarma arasındaki en
            değerlendirilmektedir. Son olarak, su altında kalmış   uygun dengeyi sağladığı yerlere odaklanmalıdır. En
            prehistorik kültürel mirasın yönetilmesine ve korun-  çok ümit veren bölgelerde, gerekiyorsa, rastlantısal
            masına dikkat çekilmektedir.                      keşifleri  takiben sistematik sualtı kurtarma yüzey
                                                                     15
            İSrAİL mODeLİ                                     araştırması ve kazısı yapılmalıdır. Kimi zaman bu tip
            A. YerLeŞmenİn Yerİ Ve VArLIğInI SÜrDÜrmeSİ       yerleşmelerin sınırları kıyı kenarında tanımlanabilir
              Yerleşmenin derinliğe bağlı varlığı: Son Buzul   (Fig. 4- 6), Neve-Yam ve Tel Hreiz başta olmak
            Maksimum Dönem sırasında (günümüzden yakl.        üzere bazı sualtı yerleşmeleri ilk kez bu şekilde keş-
            20,000 yıl önce) küresel su seviyesi günümüzdeki   fedilmişti . Bu yüzden, sığ sulardaki yerleşmelerin
                                                                      16
                                                    14
            seviyesinin yaklaşık olarak -120 m altındaydı . Bu   yerinin saptanması, araştırılması, korunması ve sü-
            nedenle, teorik olarak prehistorik insanların aktivi-  rekli izlenmesine öncelik verilmelidir .
                                                                                               17




                                                                  Fig. 3: Son 450,000 yılın Glasiyal ve İnterglasiyal
                                                                  Dönemlerini gösteren deniz seviyesi eğrisi. (Siddall
                                                                  vd. 2007’den değiştirilmiş)
                                                                  Fig. 3: Sea-level curve depicting the Glacial and
                                                                  Interglacial periods during the last 450,000 years.
                                                                  (Modified after Siddall et al. 2007)







            14  SIDDALL vd. 2003.
            15  see details in GALILI vd. 2017a.
            16  WRESCHNER 1977a, 1977b, 1983; RONEN-OLAMI 1978; OLAMI 1984.
            17  GALILI vd. 2017a; GALILI 2017.
                                                                                                         35
   32   33   34   35   36   37   38   39   40   41   42