Page 15 - TINA Dergi Sayi 10
P. 15
TINA
Maritime Archaeology Periodical
Fig.2: Fig. 4’de resmedi-
len su alışverişi sistemi.
İç denizler ile ilgili araştırmalarda uzun süre Baltık artık Ege Denizi’nden ılık ve tuzlu su girişi olmayacağı
Denizi ilgi odağı olmuş, Marmara-Karadeniz sistemi bu ve çevresinde onu besleyen güçlü akarsular da bulun-
bölgelerde çalışma koşulları ve izin alma zorluğu nede- madığından Karadeniz ile bağlantısı kesilen Marmara,
niyle göz ardı edilmiştir. Pfannenstiel Sakarya Deltasın- kısa bir süre içinde acı su gölüne dönüşecek ve giderek
dan Marmara Denizine olası bir kanalın varlığını araştı- kapladığı alan azalacaktır. Yukarıda değindiğimiz gibi
rırken bu sistemdeki tuhaflıkları fark eden ilk araştırıcı Çanakkale üzerinden okyanus bağlantılarının kesilmesi
olmuştur . Ancak yukarıda tanımladığımız sistemin esa- Çanakkale’den daha sığ olan İstanbul Boğazı’ndan su
4
sını ve bunun ne kadar karmaşık olduğunu ilk olarak geçişini de durdurmuş ve Karadeniz, Azak Denizi ve
Erinç tanımlamış, daha sonra Stanley ve Blanpied tara- Hazar denizlerinin beslenmesi kendi su topladıkları hav-
5
fından ayrıntılandırılmıştır (Fig. 2). Bu karmaşık sistemi zadaki olayların sonucunu yansıtır biçime gelmiştir. Ör-
ayrıntılandırmak bu yazının dışındadır, bu nedenle bura- neğin Karadeniz’i besleyen Tuna, Dinyeper, Dinyester
da Neolitik topluluklarının bölgeye ilk olarak geldiğinde gibi Avrupa’ya düşen yağışın büyük bir kısmını boşaltan
karşılaştıkları Marmara ortamı üzerinde kısaca durmaya büyük akarsular vardır. Ilıman dönemlerde bunlar Kara-
çalışacağız. deniz’e çok miktarda tatlı ve göreli olaraktan soğuk su
Bu hassas sistemin denetleyicisi Çanakkale Boğa- girişi sağlamakta, dolayısıyla Karadeniz tatlı ve soğuk
zı’dır. Küresel deniz seviyeleri şu anki düzlemin 45 m sulu bir göle dönüşmektedir. Buna karşılık soğuk dö-
altına indiğinde Çanakkale Boğazı’ndan artık su geçme- nemlerde Avrupa’ya düşen yağış kar ve buz olduğundan
yeceği için Marmara’dan başlayarak Hazar Denizi’ne Karadeniz’in beslenmesi hızla azalacak ve düzlemi gü-
ulaşan sistemin her bir birimi kendi bölgelerinin koşulla- nümüze göre 200 m daha alçalacak ve batısındaki geniş
rına göre şekillenecek ve değişecektir (Fig. 3). Örneğin kıta sahanlığı kara olarak ortaya çıkacaktır.
4 PFANNENSTIEL 1944.
5 ERİNÇ 1954; STANLEY- BLANPIED 1980.
13