Page 100 - TINA Dergi Sayi 08
P. 100

TINA


             Denizcilik Arkeolojisi Dergisi













              Ancak tortu tabakası, eser yok olmaya başlama-
            dan önce eserin üzerini kaplamaya başladığı için,                                        Fig. 17
            demirin kendisi demir oksit tozu haline gelmiş olsa
            bile tortu tabakası orijinal şeklini iyi bir şekilde
            korumaktadır. X-Ray cihazı ile formu belirlenen
            tortu tabakası, iki parçaya ayrılır ve içindeki demir
            oksit tozu tamamen temizlenir. Daha sonra eserin
            formunu belirleyen boşluk, iki bileşenli ve akış-
            kanlığı fazla olan epoxy ile doldurulur. Kurumaya
            başladığı andan itibaren, ayrılan iki parça aynı şe-
            kilde birleştirilir ve kenarlarından epoxy’nin akıp,
            boşalmaması için, birleşme yeri plastisin ile kapla-
            nır. Doldurulan epoxy tam olarak kuruduktan son-
            ra kompresör ile çalışan hava darbesi ile aşındırma                                      Fig. 18
            yapan titreşimli bir alet sayesinde tortu tabakası
            tamamen  temizlenerek,  epoxy  dökümü  yapılmış
            olan eserin kopyası ortaya çıkarılır (Fig. 17-19).
              Geminin  taşıdığı  kargo  elemanları  ne  kadar
            önemliyse, geminin gövdesine ait kalıntıların bu-
            lunması da bir o kadar önemlidir. Böylece tarihsel
            gelişim içerisinde gemi yapım tekniklerinin aşa-
            maları  görülebilmekte  ve  bunların  sonucunda  o
            dönem toplumunun ekonomisi ile ilgili bilgilere de
            ulaşılabilmektedir. Ancak ahşap, deniz ortamında
            en fazla bozulmaya uğrayan malzemelerden biri-
            dir. Ahşabın, bulunduğu ortama (aerobik, anaero-
            bik ortamlar ve sıcaklık, rutubet, pH, redoks po-
            tansiyelleri) ve bu ortamda kalma süresine, türüne
            göre biyolojik, kimyasal ve fiziksel olarak farklı
            bozulma nedenleri ve dereceleri vardır. Uzun süre
            sualtında kalan bu buluntular, hücre çeper kompo-                                        Fig. 19
            nentlerinin  rutubet  yükselmesinden  kaynaklanan
            bozulmaları  dışında,  bakteriler,  deniz  canlıları
            gibi  diğer  biyolojik  etkenler  tarafından  da  deg-
            radasyona  uğratılmaktadır.  Suya  doymuş  ahşap
            konservasyonu için uygulanan en yaygın yöntem
            polietilen glikoldür (pEG). INA-Sualtı Arkeoloji
            Enstitüsü Ahşap Laboratuvarı’nda, gemiye ait ah-
            şap parçaların konservasyonunda da pEG emdir-
            me yöntemi uygulanmaktadır (Fig. 20-22). pEG
                                                      5
            uygulamasındaki  temel  ilke;  ahşabın  suyla  dolu
            hücre boşluklarındaki suyun alınarak, yerini suda
            çözünen sentetik bir polimer olan, değişik molekül
            ağırlıklarındaki pEG ile doldurulmasıdır.

            5  pEG korozif bir maddedir. pEG çözeltisinin pH değeri 4,5-7 arasında olduğundan, tüm metallerle, özellikle demir ile reaksiyona
            girebilir ve korozyona neden olabilir. Bu nedenden dolayı suya doymuş ahşap eserlerde pEG uygulamasına başlanmadan önce ilk olarak
            ahşap, yüzeyindeki metal kalıntılarından arındırılmalıdır. Tuzdan arındırma işlemleri tüm sualtı eserlerinde olduğu gibi ahşap eserlerde
            de pEG uygulaması öncesinde gerçekleştirilmeli ve iletkenliği 50-100µs/cm olana kadar arındırma işlemine devam edilmelidir.
              98
   95   96   97   98   99   100   101   102   103   104   105