Page 81 - TINA Dergi Sayi 11
P. 81

TINA


                                                                         Maritime Archaeology Periodical


              Şüphesiz bu iki kalıntı, dilden kuzeydoğuya uzanan   her gemi yolcusunun hemen görebileceği bir tapınak.
             ve dairesel planlı büyük bir kuleye bağlanan bir deniz   Patara’nın güneydoğudaki coğrafi sınırını Kur-
             savunma duvarına aittir. Örgü tekniği Geç Antik Dö-  şunlu Tepe belirlemektedir. Yukarıdaki yükseltideki
             nem’e ait olsa da blokların hepsi Patara Erken Helenis-  gibi bunun da liman koyuna bakan tarafı dik ve
             tik surunun bloklarıyla büyük benzerlik gösterirler .   yüksek kayalıklardan oluşur. Daha önce bahsedildiği
                                                       17
             Olasılıkla aynı yerde bulunmuş olan Erken Helenistik   gibi erken Helenistik surun Doğucasarı’dan gelen bir
             deniz duvarına ait bu bloklar zaman içerisinde, özel-  kolu bu tepenin üzerine kadar uzanır. Tepedeki düz-
             likle Roma Barışı döneminde atıl kalarak yıkılmış,   lüğün kuzeydoğusunda bir kısmı kayaya oyulmuş
             Geç Antik Dönem’de ise duyulan bir ihtiyaçtan dolayı   büyük bir sarnıç bulunurken, kuzey batısında, cephe-
             yeniden kullanılmıştır. Bu durumda, savaş gemilerinin   si liman girişine dönük, Roma Dönemi’ne ait büyük
             çekeği ‘Erken Helenistik Deniz Duvarı” ile çağdaş ola-  bir anıt mezar yer alır . Hemen hemen deniz feneri-
                                                                                 21
             bilir. İç limanın girişini koruyan bu duvar ve kulenin   nin karşısındadır. Şüphesiz tıpkı onun gibi denizciler
             karşısında, Tepecik batı eteğinden girişe uzanan başka   tarafından çok uzaklardan görülebiliyor ve olasılıkla
             bir duvar ve kule beklenebilir. Antik Dönem’de savaş   bir kerteriz noktası olarak kullanılabiliyordu.
             gemilerinin çekeklerinin bulunduğu askeri liman giriş-  Deniz fenerinden başlayıp kıyıları boyunca ger-
             leri genellikle yüksek duvarlar ve kulelerle kapatılırdı   çekleştirdiğimiz hızlı bir gezinti; Patara liman
             (limen kleistos) . Askeri limanlar ayrıca kentten de   koyunun sahip olduğu, büyük bir kısmı çok iyi ko-
                          18
             ulaşımı denetleyecek bir biçimde duvar/duvarlarla ay-
             rılırdı (diateichisma) . Böylesi bir durumun Patara’da   runagelmiş yapılardan oluşan zengin mimari arşivi
                              19
             da söz konusu olabileceğini düşünmek mümkündür.   gözler önüne sermiştir. Şüphesiz önemli bir bölümü
                                                              halen bataklığın sazları ve balçıklı suları altında gizli
             Çekek koridorları ile Orta Çağ surunun oradaki bölü-
             münün birbirine paralel akslara sahipliği bu düşünceyi   bu arşiv (ki diğer birkaç mimari kalıntıya aşağıda
             destekler niteliklerdir. Orta Çağ kentini dilden ve böy-  değinilecektir), görüldüğü gibi, en azından MÖ 4.
             lece çekeklerden ayıran bu tek kapılı duvarın altında   yüzyılda başlayıp sonraki yaklaşık 1400 yıla yayılan
             belki de erken Helenistik Dönem’e ait başka bir duva-  imar hareketlerinin sonucudur. Elbette Patara liman
             rın temeli uzanmaktadır.                         koyu için söz konusu olan, her antik limanda oldu-
              Patara Liman Caddesi ve Meclis Binasının batısında,   ğu gibi, sadece mimari bir arşiv değildir. Yanı sıra,
             liman koyuna bakan tarafı yüksek yarlardan oluşan bir   arkeolojinin birçok yardımcı disiplininin yardımıyla
             yükselti yer alır. Bu alanda bulunan yapılar hakkında-  da aydınlanacak çeşitli buluntu (gündelik kullanım
             ki bilgilerimiz oldukça sınırlı olmakla beraber, liman   nesneleri), floral/faunal kalıntılar ve örneğin tekto-
             koyu tarafında Hristiyanlık Dönemi’ne ait hem dini (en   nik değişimlerin izlerinin de saklandığı, birbirleriyle
             az bir adet şapel) hem de dini olmayan yapı kalıntıla-  ilişki içerisinde bir dizi arşive sahiptir. Bu arşivlerin
             rına rastlanır. Bu yerde, 1990’larda Apollon Patroos’a   beraberce incelenmesiyle Patara liman koyunun,
             (Ataların Apollon’una) adanmış bir üç ayağın altlığı   dolayısıyla kent tarihinin çok önemli kısmının canlı
             bulunmuştur . Büyük bir olasılıkla burada, tam da li-  bir tanımını gerçekleştirmek mümkün olacaktır. Elde
                       20
             man koyunun girişine hâkim bir konumda bir tapınak   edilecek bilimsel sonuçlar sadece bu antik kentle
             yükselmekteydi; Likya’nın en önemli tanrısı Apollon’a   sınırlı kalmayıp, Antik Dönem liman araştırmalarına
             ya da başka bir tanrıya ait, liman koyuna giriş yapan   da büyük katkılar sunabilecektir.

             17  DÜNDAR – RAUH 2017.
             18  BLACKMAN – RANKOW 2013.
             19  BLACKMAN – RANKOW 2013.
             20  ONUR 2001.
             21  IŞIK 1995.











                                                          Fig. 8: İç liman girişinde kule ve deniz duvarı kalıntısı,
                                                          kuzeydoğudan görünüş (Patara Kazı Arşivi)
                                                          Fig. 8: Remains of a tower and seawall at the entrance to the
                                                          inner port, a view from northeast (Patara Excavations Archive)
                                                                                                         79
   76   77   78   79   80   81   82   83   84   85   86