Page 74 - TINA Dergi Sayi 11
P. 74

TINA


             Denizcilik Arkeolojisi Dergisi


                                                                           5
              Güneydeki gölcük batı tarafında; kuzey-güney doğ-  da bulunmuştur . O yüzden de kentin terkedilmesiyle,
             rultulu, yaklaşık 175 m uzunluğa ve ortalama 50 m   liman koyunun dolarak artık kullanılamaz hale gelmesi
             genişliğe sahip bir dil tarafından koyun geri kalanından   aynı dönemde gerçekleşmiştir. Kentin ne derece li-
             ayrılır. Sadece kuzeyinde koyla bağlantısı bulunan bu   man odaklı olduğunu anlamak için planına kısaca bir
             gölcük eski iç limanken koyun geri kalan kısmı ise, en   göz atmak yeterlidir (Fig. 2). Erken Helenistik surlar,
             azından Roma Dönemi’nden itibaren bir dış liman ola-  doğudaki Doğucasarı yükseltisinden kuzeybatıdaki
             rak kullanılmıştır.                              Tepecik’e ve güneybatıdaki Kurşunlu Tepeye uzanarak
              Altında Patara’nın liman yapılarının önemli bir bö-  adeta liman koyunu kucaklamak ister gibidir. Yakla-
             lümünün saklı olduğu ve yukarıda kısaca özetlemeye   şık 800 yıl sonra inşa edilen geç antik sur, Doğucasarı
             çalıştığımız bu bataklık alanın arkeolojinin geleneksel   eteklerindeki konut alanlarını ve agorayı dışarıda bıra-
             yöntemleriyle (kazı, yüzey araştırması vs.) araştırılması   kacak şekilde kenti limana doğru neredeyse beşte biri
             ancak çok büyük maddi külfetlerle gerçekleştirile-  kadar “küçültmüştür”. 600 yıl sonrasının Orta Çağ suru
             bilir. Zira zaman zaman bataklığın içerisine girmek   ise, hemen iç limanın güneyindeki küçük bir alanla, bu
             bile neredeyse olanaksızdır. Böylece günümüze kadar   iç limanı koydan ayıran dili kapsayarak yine limana
             yapılmış olan bilimsel çalışmalar da bu zorlukla doğru   odaklanmıştır. Kent ya da daha doğrusu onun duvarlar-
             orantılı olarak fazla değildir. Bu noktada diğer bilim   la korunaklı bölümü hep limanın yanı başında kalmaya
             dallarıyla (özellikle jeoarkeoloji ve jeofizik) geçmiş ve   devam etmiştir; ta ki liman yok olana kadar.
             gelecek ortak çalışmalar önem kazanmaktadır. Aşağı-  ZENGİN MİMARİ ARŞİV
             da; Patara liman koyunun kısa bir tanıtımının ardından,   Kıyılarında konumlanarak bataklık altında kalmak-
             geçmiş araştırmalar, gözlemler ve sınırlı kazılar ışığın-  tan kurtulmuş ve halen yer üstünde görülebilen çeşitli
             da birtakım sorular ve sorunlar arkeolog gözüyle tartı-  işlevlere sahip ve hepsi limanla doğrudan ya da dolaylı
             şılmaya ve bir araştırma perspektifi ortaya konulmaya   bir şekilde ilişkili yapıları kısaca anmak, Patara liman-
             çalışılacaktır.                                  larının ekonomik, askeri, represantasyon gibi araştırma
             KENTİN CAN DAMARI                                alanlarında ne büyük bir veri potansiyeline sahip oldu-
              Antik kaynaklar ve arkeolojik veriler ışığında Pata-  ğunu göstermeye yeterlidir. Söz konusu bu yapıların
             ra’da yerleşimin başlamasının neredeyse tek nedenin   başında hiç şüphesiz, kumlar altından zorlu bir kazıyla
             yukarda kısaca tarif etmeye çalıştığımız koy olduğunu   ortaya çıkarılan deniz feneri gelir: koy girişinin kuzey-
             söyleyebiliriz. Karaya bir haliç gibi sokulan bu koy,   batısındaki bir kayalığı çevreleyen bir podyum üze-
             denizcilerin tehlikeli Likya kıyılarında sığınılabilecek-  rinde yaklaşık 27 metre yükselen Patara Deniz Feneri,
                                          4
                                                                                                      6
             leri güvenli ender koylardan biridir . Bunun yanı sıra,   İmparator Nero tarafından yaptırılmıştır (Fig. 3) . Ha-
             arkasında uzanan ve birçok kent ve yerleşimi barındı-  len, yapı elemanlarının neredeyse tamamına yakınının
             ran Xanthos Vadisi’nin denize açılan hemen hemen tek   ele geçtiği fenerin yeniden ayağa kaldırılma çalışmaları
             kapısıdır. Bu iki coğrafi özelliğin beraberliği Patara’nın   Patara Kazı Başkanlığı tarafından yürütülmektedir. Bu
             bölgedeki en önemli liman kenti olarak yükselmesini   gerçekleştiğinde, tıpkı Antik Dönem’de olduğu gibi,
             sağlamıştır. Ek olarak, Doğu Ege ile Kıbrıs, Mısır ve   gündüzleri beyaz kireç taşından gövdesiyle, geceleri
             Levant arasındaki deniz rotalarının kesiştiği noktalar-  tepesindeki ışığıyla kilometrelerce öteden görülebile-
             dan birinde yer alması da anılan öneme büyük katkılar-  cek şekilde parlayacaktır.





















            4  KOLB 2018, 20, Patara’nın Antik Dönem’de kumsal kıyılara sahip olduğundan bahseder. Yazara göre tekneler Patara’da kumsala
            çekilmekteydi. Bu görüş deniz kıyı coğrafyasının binlerce yıl süren değişim gerçeğini açıkça göz ardı etmektedir: Günümüzden 1000
            yıl öncesine kadar herhangi bir teknenin çekilebileceği herhangi bir kumsal Patara’da yoktu.
            5  ZİMMERMANN 1992; IŞIK – KOÇAK 2014; KOÇAK 2016a.
            6  IŞKAN – ECK – ENGELMANN 2008.
              72
   69   70   71   72   73   74   75   76   77   78   79