Page 27 - TINA Dergi Sayi 11
P. 27

TINA


                                                                         Maritime Archaeology Periodical


              Bunun iç kenarındaki Arkaik Çağa ait nekropol, olu-  içinde rastlanan ve kalınlığı 5-10 cm arasında değişen
             şumunun 3000 yıldır sürdüğünü göstermektedir. İkinci   bu tephra katmanı arkeolojik veriler ile günümüzden
             birim setin iç tarafındaki sulak alandır. Önceleri öne   3640  (MÖ  1640)  yıl  öncesine  (Geç  Tunç  Çağı/Geç
             sürüldüğü gibi, bu alanın Arkaik Çağda bir lagün duru-  Minos 1a’dan daha önceki) ait oldukları anlaşılmıştır.
             munda bulunduğu ve liman olarak kullanıldığı görüşü-  Element analizleri tephra örneklerinin Santorini Ada-
             nün doğru olmadığı anlaşılmıştır  (Fig. 11).     sı’ndaki Minoan patlamasıyla uyumlu olduğunu ortaya
                                        29
             6- ÇEŞME, BAĞLARARASI ÖREN YERİ                  koymuştur.  Kültürel  dolgular  Tunç  Çağı’ndan  sonra
              Ege  kıyılarında  bulunan  antik  yerleşimlerden  biri   kolüvyal-alüvyal dolgularla örtülmüş ve kıyı düzlüğü
             olan Çeşme Bağlararası, Çeşme limanından güneydo-  bugünkü görünümünü kazanmıştır  (Fig. 12).
                                                                                           32
             ğuya doğru uzanan Bağlararası kıyı düzlüğünde kıyı-  7- KUŞADASI-DAVUTLAR KIYI DÜZLÜĞÜ, KADIKALESİ (ANAİA)
             ya  yakın  bir  konumda  bulunmaktadır  (Fig.  4).  Tunç   Kadıkalesi  ya  da  diğer  adıyla Anaia,  Kuşadası  ve
             Çağı’nda kıyıda kurulmuş olan Bağlararası yerleşimi   Davutlar arasındaki kıyı düzlüğünde yer alır (Fig. 4).
             bu  alandaki  alüvyal-kolüvyal  birikimin  ortaya  çıkar-  Kadıkalesi ve yakın çevresinde son 6000 yıllık süre-
             dığı doğal çevre değişmelerinin etkisi ile bugünkü kı-  de meydana gelen değişmelerin belirlenmesi amacıyla
             yıdan yaklaşık 50 m içeride kalmıştır. MÖ 3. bine ait   Kuşadası-Davutlar kıyı düzlüğü ile Kadıkalesi ve ya-
             eski yerleşim kıyıya daha yakın iken aşağı yukarı aynı   kın çevresinde toplam 13 delgi sondaj gerçekleştiril-
             kotlardaki MÖ 2. bin yerleşimi kıyıdan nispeten daha   miştir. Kuşadası-Davutlar kıyı düzlüğü ile Kadıkalesi
             uzakta kalmaktadır .                             çevresinde yapılan delgi sondaj çalışmalarının verileri,
                             30
              Bağlararası kıyılarında ve gerisindeki kıyı düzlüğün-  bu verilere göre hazırlanmış kesitler (Fig. 13) ve ge-
             de meydana gelen değişmelerin ortaya konulması için   nel/bölgesel bilgiler birlikte değerlendirilerek yörenin
             18 delgi sondaj yapılmıştır (Fig. 12). Sondajların de-  Holosen’deki  jeomorfolojik  gelişimi  belirlenmiştir.
             ğerlendirmesiyle Bağlararası yerleşimi çevresinde geç-  Buna göre son buzul maksimumundan, Orta Holosen’e
             mişten günümüze doğru anakaya, sığ deniz ve kıyısı   kadar yükselen deniz seviyesi ile kıyı çizgisi bugüne
             (Holosen transgresyonu), kıyı bataklığı, kültür katmanı   oranla 1-2 km kadar içeriye sokulmuştur. Kıyı çizgi-
             ile  alüvyal-kolüvyal  karasal  taşkın  ovası  sedimanları   sinin en fazla karaya doğru ilerlediği Orta Holosen’de
             belirlenmiştir. Bağlararası depresyonu Holosen dolgu-  (GÖ  7000-6000  yıl  önce)  Kadıkalesi’nin  bulunduğu
             larında genel olarak yüzeyden 5-6 metre derinde ana-  alanın  denizle  çevrili,  ancak  doğu  bölümünden  ince
             kayaya  ulaşılmaktadır.  Delgi  sondaj  verileri  Holosen   bir  boyunla  karaya  bağlı  bir  yarımada  halinde  oldu-
             transgresyonunun doğrudan anakaya üzerine geldiğini,   ğu  gözlenmiştir   (Fig.  13).  Kadıkalesi  höyüğündeki
                                                                            33
             denizin  çok  fazla  iç  kesimlere  sokulamadığını,  antik   arkeolojik veriler, bu alanda yerleşimin başlangıcının
             yerleşim  alanları  çevresinde  oldukça  sığ  bir  denizel   en azından günümüzden 6000 yıl öncesine uzandığını
             ortam ve buna bağlı kıyı bataklıkları olduğunu göster-  işaret etmektedir. Söz konusu tarihlerde deniz seviyesi
             miştir . Daha sonra oldukça sığ olan denizin dolması   en yüksek konumuna ulaşmış ve kıyı çizgisi ilerleye-
                  31
             ile bir kıyı bataklığı ortaya çıkmıştır. Bataklık katma-  bildiği en iç kesimde bulunmuştur. Bu durumda bu ala-
             nı üzerine kültür katmanı gelmektedir. Kültür katma-  na ilk yerleşen insanlar, günümüzden farklı olarak, her
             nının  deniz  seviyesinden  yaklaşık  2  m  aşağıda Tunç   iki yakasında uygun liman olabilecek küçük iki koyun
             Çağı  regresyonu  ile  uyumlu  bir  seviyede  başladığı   bulunduğu bir yarımadayı (Kadıkalesi yarımadası) kul-
             anlaşılmıştır. Nitekim arkeolojik kazı çalışmaları Bağ-  lanmış olmalıdırlar  (Fig. 13).
                                                                              34
             lararası’nda ilk yerleşimin Tunç Çağı’nda başladığını  8- GÜLLÜK KÖRFEZİ SARIÇAY DELTA OVASI, DAMLIBOĞAZ-PİLAV
             ortaya koymuştur.  İlk Bağlararası yerleşiminin Bronz  TEPE
             Çağı regresyonu ile karalaşarak ortaya çıkan bugünkü   Batı  Anadolu’da  Güllük  Körfezine  açılan  Sarıçay
             yüzeyden 4 - 4,5 m derinde (deniz seviyesinden 2-2,5   Ovasındaki  Damlıboğaz  ve  Pilav  Tepe’nin  yerleşim
             m aşağıda) var olan eski bir yüzeyde başladığı anla-  tarihçesi Tunç Çağı’na kadar uzanır ve o dönemin do-
             şılmıştır. Aynı zamanda Santorini’nin Minoan volkanik   ğal çevresi bugünden farklıdır . Milas İlçe merkezinin
                                                                                        35
             patlamasına  ait  külleri  Bronz  Çağı  kültürel  dolguları   batısında bulanan Sarıçay Ovası, aynı adlı akarsuyun
             içinde bulunmuş ve kronostratigrafik yorumlarda kıla-  alüvyonları ile dolarak şekillenmiş bir tektonik depres-
             vuz seviye olarak değerlendirilmiştir. Kültür katmanı   yon tabanıdır  (Fig. 4).
                                                                         36

            29  ÖNER vd 2018b, 2019c, KAYAN vd 2019
            30  ŞAHOĞLU vd 2012
            31  ÖNER vd 2018c; ÖNER − VARDAR 2018d; VARDAR − ÖNER 2016, 2017b, 2017c
            32  ÖNER vd 2018c; ÖNER − VARDAR 2018d; VARDAR − ÖNER 2016, 2017b, 2017c
            33  YILDIZ – ÖNER 2015
            34  YILDIZ – ÖNER 2015; KARADAŞ vd 2019 b
            35  DİLER vd 2009; DİLER – GÜMÜŞ 2012
            36  SOYKAN 1997
                                                                                                         25
   22   23   24   25   26   27   28   29   30   31   32