Page 103 - TINA Dergi Sayi 11
P. 103

TINA


                                                                         Maritime Archaeology Periodical


              Program Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Ba-  cı sayısı ve dalış turizminin yaygınlaşması sualtındaki
            kanlığı’nın ilke ve tavsiyeleri, Birleşmiş Milletler Eği-  kültür mirası üzerinde bir baskı oluşturmaya başlamıştır.
            tim, Bilim ve Kültür Kurumu (UNESCO) ve Uluslarara-  1990’lara kadar neredeyse hiç insan yüzü görmemiş bin-
            sı Anıtlar ve Sitler Konseyi’nin (ICOMOS) Sualtı Kültür   lerce batık gemi, eser ve yerleşim bu tarihlerden sonra
            Mirasının Korunması alanındaki evrensel yaklaşımları   sürekli dalıcılar tarafından ziyaret edilmeye başlanmış-
            göz önünde bulundurularak hazırlandı. Programın ve bu   tır. En önemli husus ise dalış yapanların büyük çoğunlu-
            kapsamda hazırlanan kitabın amacı arkeolojik değerlere   ğunun bu konularda yeterli oranda bilgiye sahip olmayı-
            dalıcılar eliyle zarar verilmesini engelleyecek yaklaşım   şıdır. Batık olarak nitelendirdiğimiz kalıntıların çoğunda
            ve bilginin oluşmasının sağlanması. Sualtında bulunan   geminin ahşabı yok olmuş ya da dipteki tabakaların al-
            kültürel değerlerin ilgili kurumlara bildirilmesi, bunun   tında kalmış durumdadır. Gemilerin amphora, tabak ve
            neticesinde  korunarak  gelecek  nesillere  ulaştırılması   kiremit gibi yüklerden oluşan kargosu, gövdesini oluştu-
            ve bilim dünyasına kazandırılması ise bir diğer önemli   ran ahşabın bir kısmı muhtemelen kum ya da dolgu ta-
            amaç olarak yer alıyor. Programın harekete geçirilmesi   bakalarının altında kalmıştır. Yüzeyin en üstünde kalan
            ve sürdürülmesinde TINA Sualtı Arkeolojisi Vakfı’nın   birkaç kalıntı da dalıcılar tarafından alındığı takdirde o
            da çok önemli destekleri bulunmaktadır.           batık tarih sahnesinden sonsuza kadar silinebilme riskiy-
            NİÇİN KORUMALIYIZ?                                le karşı karşıya kalacaktır.
              Denizler, göller ve akarsuların mavi örtüsü altında giz-  PROGRAMIN BAŞLICA FAYDALARI
            lenen arkeolojik değerler geçmişe ait bilgi hazineleridir.   Bilimsel araştırma ekiplerinin sayıca azlığına ve alt-
            Küçük ve önemsiz gibi görünen eski bir eser kalıntısı   yapı imkânlarının nispeten sınırlı kalmasına bağlı olarak
            çok önemli, geleceğe ışık tutacak bir bilinmeyeni saklı-  binlerce  kilometre  uzunluğundaki  ülkemiz  kıyılarının
            yor olabilir. Çok sağlam gözüken bir kalıntı ise yumurta   tamamı  henüz  araştırılamamıştır.  Şüphesiz  bu  durum
            kabuğu gibi kırılabilir. Dipte tek başına duran bir eser,   yalnızca ülkemiz için değil, tüm dünya için geçerlidir.
            dev bir yapbozun bulunamayan parçası olabilir. Dola-  Aslında Türkiye sualtı kültür mirası yasaları çerçevesin-
            yısıyla, suların altında insanoğlunun geçmişine ait her   de dünyada en iyi korunan ülkeler arasında sayılır. 2863
            kalıntı bilinmeyen pek çok şeyin anlaşılmasında bir “ta-  sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu ve
            rih elçisi” kimliğine sahiptir. Bu kalıntıların sahip ola-  ilgili kararnameler sualtındaki eserlerin görüldüğü an-
            bileceği bilimsel değerin gelecek kuşaklara aktarılması   dan itibaren üç gün içinde bildirilmesini zorunlu tutar.
            gerekliliği  asla  unutulmamalıdır.  1950’lerde  başlamış   Dolayısıyla,  kıyı  şeridinde  ve  suların  derinliklerinde
            olan yüzeyden bağımsız aletli dalış teknolojisi giderek   karşılaşılan tarihi kalıntıları Kültür ve Turizm Bakanlı-
            ilerlemiş, günümüze doğru son 25 yıldır bütün dünyada   ğı’na bağlı müzeler ya da Kaymakamlıklara bildirmek
            hızlı bir gelişme ve yayılma evresine geçmiştir.   hem vatandaşlık görevi hem de yasal bir zorunluluktur.
              Seri üretim avantajlarına bağlı olarak donanım fiyat-  Türkiye Sualtı Sporları Federasyonu dünyadaki pek çok
            larının düşmesi, satın alma gücünün artması ve kültür   spor  federasyonuyla  arasında  fark  yaratacak  bir  ilke
            seviyelerinin yükselmesi dalıcı sayısının artmasına ne-  imza atmış, kültürel mirasın korunması hususuna bilim-
            den olmuştur. Başka birçok etkenle birlikte, artan dalı-  sel bir perspektiften yaklaşmıştır.





















            1.TSSF Sualtı Kültür Mirasının Korunması Programının açılış konuşmacısı Prof. Dr. İclal Dinçer (ICOMOS Türkiye
            Milli Komitesi Başkanı), Türkiye Sualtı Arkeolojisi Vakfı Başkanı Oğuz Aydemir, Doç Dr. Hakan Öniz, Ceyda Özto-
            sun ve organizasyon görevlileri.
            Prof. İclal Dinçer (President of the National Committee of ICOMOS Turkey), Opening Speaker of the TSSF Underwater
            Cultural Heritage Protection Program, Oğuz Aydemir, President of the Turkish Foundation for Underwater Archaeology,
            Assoc.Prof. Hakan Öniz, Ceyda Öztosun, and officials of the organization.

                                                                                                        101
   98   99   100   101   102   103   104   105   106   107   108